Şehabeddin Tosuner
Eskişehir Sanat Derneği Başkanı
Anmak yaşatmaktır. Gelecek kuşaklara taşımak, tanımak ve tanıtmaktır. Bu toplum birikimi için önemlidir. Gelişmiş ülkeler sanata ve sanatçıya önem veren ülkelerdir. Çünkü toplumu da insanı da geliştiren sanatçılardır. Sanatçı, sanatın örgütlenmesinde vardır. Sanatçının örgütlenmediği yerde sanatçı bireyseldir. Sanatçının bireysel olduğu yerde sanatçı yalnızdır. Bir araya gelinmeyen yerde şiir etkinlikleri, karma sergiler bile düzenlenmediği gibi sanatçılar öldüğünde unutulup giderler. Gelişmiş ülkelere baktığımızda 300 yıl, 500 yıl önce yaşamış sanatçılarını yaşayan sanatçıları kadar tanıdıklarını görürüz. Sivil sanat kurumları olan sanat dernekleri gerçekleştirdikleri her 3, 4 etkinliklerinden birisini daha önce şehirlerinde yaşamış sanatçılarının adına onu anmak için yapıyorlar. Bizde vefat etmiş tüm sanatçılar unutuluyor. Yeni kuşaklar birkaç yıl önce vefat etmiş yaşamını sanata adayarak yaşamış, bir şeyler bırakmış sanatçıları tanımıyorlar. Bir toplumun kendine hizmeti olmuş sanatçılarına vefa borcu, gönül borcu olması gerekir. Bunun için de sanatın örgütlenmesinde anmaların yapılması gerekiyor. Ve bu o şehrin sanat derneğinin görevi, sorumluluğudur. Eskişehir Sanat Derneği Eskişehir’deki sanatın örgütlenmesidir. Kurulduğunda sanatçıların unutulmamaları için önlemler alınmasını tüzüğüne koymuştur. Eskişehir’in ilk ressamlarından, karikatürcülerinden hatta tiyatrocularından biri olan Rüştü Yetilmezer’den Vehbi Cem Aşkun’a, Pertev Ertün’den Şahin Özyüksel’e, Sabri Oytan’dan Yücel Saraçoğlu’na Naime Saltan’a kadar tanıtma ve anma etkinlikleri düzenliyor. Şimdi sıra Eskişehir’de resime büyük emekleri olmuş Nusret Ural’a anma sergisini yaptı. Eskişehir’deki öğretmen sanatçılar onun için bir sergide bir araya geldiler. 2003 yılında vefat etmiş, unutulmuş, bazılarının adını hiç duymadığı Nusret Ural’ı tanıdılar, eserlerini gördüler. Nusret Ural 1930-2003 yıllarında yaşadı. Doğduğu yer Tekirdağ, ama o Eskişehir’de yaşadı. İstese idi herkesin göç ettiği, ülkemizin sanat merkezi İstanbul’da, Ankara’da yaşayabilirdi. Daha ünlü ressam da olabilirdi. Nusret Ural, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’nün Resim-İş Bölümünden 1953 yılında mezun olmuş. Önce Adana’nın Kadirli ilçesinde öğretmenliğe başlamış, sonra Eskişehir’in Sivrihisar ilçesine oradan da Eskişehir merkezdeki Devrim Orta Okulu’na gelmiş. 1979 yılında emekliye ayrılmış. Asarcıklı caddesinde, Değirmen sokağa dönen köşede atölyesi vardı. Eskişehir’de atölyesini açan ilk sanatçıdır. Emekli olmadan açtığı, uzun yıllar çalışmalarını yaptığı bu atölyesi, sanat derneği bulunmayan Eskişehir’de sanatçıların buluşma yeri olmuştur. Köylü Ressam Ahmet Er’e kadar Eskişehir’de resime yeni başlayan ya da resim yapanlara el veren ustası, öğretmeni olmuştur. Nuster Ural döneminin özelliklerini gösteren manzara ve natürmortler yapmıştır. 1953 yılında 11. ve 1964 yılında 22. Devlet Resim Heykel Sergilerinde eserleri yer almıştır. Eskişehir Sanat Derneği, Nusret Ural için düzenlediği bu anma sergisinde bir de her yıl sürdürürmek üzere “Nusret Ural Resim Ödülü”nü de başlatmış ve ilk ödülü ilk alan ressam da Devrim Orta Okulu’ndan öğrencisi olan ressam Sevim Şenkeser olmuştur.
Eskişehir Sanat Derneği Başkanı
Anmak yaşatmaktır. Gelecek kuşaklara taşımak, tanımak ve tanıtmaktır. Bu toplum birikimi için önemlidir. Gelişmiş ülkeler sanata ve sanatçıya önem veren ülkelerdir. Çünkü toplumu da insanı da geliştiren sanatçılardır. Sanatçı, sanatın örgütlenmesinde vardır. Sanatçının örgütlenmediği yerde sanatçı bireyseldir. Sanatçının bireysel olduğu yerde sanatçı yalnızdır. Bir araya gelinmeyen yerde şiir etkinlikleri, karma sergiler bile düzenlenmediği gibi sanatçılar öldüğünde unutulup giderler. Gelişmiş ülkelere baktığımızda 300 yıl, 500 yıl önce yaşamış sanatçılarını yaşayan sanatçıları kadar tanıdıklarını görürüz. Sivil sanat kurumları olan sanat dernekleri gerçekleştirdikleri her 3, 4 etkinliklerinden birisini daha önce şehirlerinde yaşamış sanatçılarının adına onu anmak için yapıyorlar. Bizde vefat etmiş tüm sanatçılar unutuluyor. Yeni kuşaklar birkaç yıl önce vefat etmiş yaşamını sanata adayarak yaşamış, bir şeyler bırakmış sanatçıları tanımıyorlar. Bir toplumun kendine hizmeti olmuş sanatçılarına vefa borcu, gönül borcu olması gerekir. Bunun için de sanatın örgütlenmesinde anmaların yapılması gerekiyor. Ve bu o şehrin sanat derneğinin görevi, sorumluluğudur. Eskişehir Sanat Derneği Eskişehir’deki sanatın örgütlenmesidir. Kurulduğunda sanatçıların unutulmamaları için önlemler alınmasını tüzüğüne koymuştur. Eskişehir’in ilk ressamlarından, karikatürcülerinden hatta tiyatrocularından biri olan Rüştü Yetilmezer’den Vehbi Cem Aşkun’a, Pertev Ertün’den Şahin Özyüksel’e, Sabri Oytan’dan Yücel Saraçoğlu’na Naime Saltan’a kadar tanıtma ve anma etkinlikleri düzenliyor. Şimdi sıra Eskişehir’de resime büyük emekleri olmuş Nusret Ural’a anma sergisini yaptı. Eskişehir’deki öğretmen sanatçılar onun için bir sergide bir araya geldiler. 2003 yılında vefat etmiş, unutulmuş, bazılarının adını hiç duymadığı Nusret Ural’ı tanıdılar, eserlerini gördüler. Nusret Ural 1930-2003 yıllarında yaşadı. Doğduğu yer Tekirdağ, ama o Eskişehir’de yaşadı. İstese idi herkesin göç ettiği, ülkemizin sanat merkezi İstanbul’da, Ankara’da yaşayabilirdi. Daha ünlü ressam da olabilirdi. Nusret Ural, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’nün Resim-İş Bölümünden 1953 yılında mezun olmuş. Önce Adana’nın Kadirli ilçesinde öğretmenliğe başlamış, sonra Eskişehir’in Sivrihisar ilçesine oradan da Eskişehir merkezdeki Devrim Orta Okulu’na gelmiş. 1979 yılında emekliye ayrılmış. Asarcıklı caddesinde, Değirmen sokağa dönen köşede atölyesi vardı. Eskişehir’de atölyesini açan ilk sanatçıdır. Emekli olmadan açtığı, uzun yıllar çalışmalarını yaptığı bu atölyesi, sanat derneği bulunmayan Eskişehir’de sanatçıların buluşma yeri olmuştur. Köylü Ressam Ahmet Er’e kadar Eskişehir’de resime yeni başlayan ya da resim yapanlara el veren ustası, öğretmeni olmuştur. Nuster Ural döneminin özelliklerini gösteren manzara ve natürmortler yapmıştır. 1953 yılında 11. ve 1964 yılında 22. Devlet Resim Heykel Sergilerinde eserleri yer almıştır. Eskişehir Sanat Derneği, Nusret Ural için düzenlediği bu anma sergisinde bir de her yıl sürdürürmek üzere “Nusret Ural Resim Ödülü”nü de başlatmış ve ilk ödülü ilk alan ressam da Devrim Orta Okulu’ndan öğrencisi olan ressam Sevim Şenkeser olmuştur.